7 Mayıs 2009




tam da şu anda bambaşka bir yerde olsaydım mesela. bora bora adalarının en ıssızında güneş hafiften batarken adalı sevgilim bana gitar çalıyor olsaydı mesela, ben bir batan güneşe bir kıyıya vuran dalgalara bir de onun parlayan gözlerine baksaydım. hiç düşünmeseydim birazdan güneş çekilince ne olacağını ne kadar üşüyeceğimi, ya da hangi gün döneceğimizi zaten bu bir tatil olmasaydı sonu, başı, süresi olmasaydı. neye nasıl cevap vereceğimi, hangi adımı nerde atacağımı, ne kadar ilerleyeceğimi, olayların bana bedelini hiç ama hiç düşünmeseydim. 
Zaten insanların utanma ve özgüvensizlikleri geleceği düşünmekten kaynaklanmaz mı temelde?
yarın olmasaydı mesela ya da bir saniye sonrası..
Biraz önce düştüğünüz için yüzünüz kızarırmıydı? ya da yanlış birşey söylediğinizde kafanız öne düşer miydi? ya da ne bilim bir şarkıyı yanlış sölediğinizde ya da bir soruya yanlış cevap verdiğinizde.
1 saniye sonrasının olmadığını düşünün.
Nasıl olurdu hayat, ne kadar cesur olurdu?
ya bir adım ötenizdeyse...

foto: David Larochtus

Hiç yorum yok: