28 Mayıs 2009

What am I darlin'?A whisper in your ear?A piece of your cake?

Bir insana ne zaman tam olarak güvenirsiniz, tüm kapılarınızı sonuna kadar açarsınız. Ya da hiç aynı insana defalarca güvenip güveninizi boşa çıkardığı ama yine de sizin ona bir kez daha çaresizce güvenmek inanmak istediğiniz oldu mu hiç?

biliyorum, çok çaresiz, çok aciz bu yazdıklarım dışardan bakınca, cevaplar çok açık, yapılacaklar.
Ama ya birini çok seviyorsanız
Ya iki dakika önce o insanla birlikte dalga geçtiğiniz şeyin iki dakika sonra o insan tarafından size yapıldığını öğrenirseniz.
Hala aynı kitabı okuyorum ve diyorki "hayat aslında sizin içinizdekilerdir, sizin düşlerinizin somutlaşmış halleri, siz bir kabus düşlerseniz hayatta öyle olur, hayat sizin korkularınızdan güçsüzlüklerinizden ibaret."
Belki de ben her defasında bunu yaşayıp bırakıp gitmeyi başaramayacak kadar aciz olduğumu kendime gösterip her defasında deliler gibi acı çekmeye mahkumum ve bu kaderi ben kendime yazıyorum.
Bu sefer öyle açık ki sorular, cevaplar, düşünceler, düşler.
Hiçbir açıklamaya, hiçbir cevaba ihtiyacım yok hepsi yapıldı, verildi.
Sadece cesaretimi toplamam gerekiyor sanırım, sadece sabırlı olmam.
Daha önce de yaptım bunu ama daha farklıydı o zaman zaten çok kopmuştum ama bu sefer, bu sefer,, daha birkaç gün önce neler söyledim ben kendime,,,
O zamanlar bile şunu hissetmiştim, sanki canımın en can yerinden birşeyi koparıyorlardı, hissediyordum, aynısını hissediyorum şimdi yavaş yavaş kazıyorsun kendini benden her bir darbede hayata olan inancımın bir yerini daha kaybediorum, insanlara olan güvenimin bu hayattan umutlarımın bir kısmını daha kurban veriyorum sana.
Hep şunu soruyorum kendime ve sana "NEDEN?"
Hayat öyle ince bir çizgide sürüp gidiyor ki, bir dakika önce çok mutluyken bir dakika sonra hayatınızı bütünüyle değiştirmek zorunda kalabiliyorsunuz.
Sen bunu ilk kez yapmıyorsun, tamam belki diğerleri daha farklıydı, daha azdı ama bu bile tek başına şu an düşündüklerimi hakediyor.
Neden bunu yaptın bana, bize?
Bir süre daha cevabını arayacağım bu sorunun, biliyorum uzun bir süre, kaldıramayacağım, dayanamayacağım belki bazen.
Küçülmek ufacık olmak istiyorum şu anda kaybolup gitmek.
Herşey öyle anlamsız ki biliyorum şu anda çok emo cümleler kuruyorum, ama eğer hayat hep böyle olacaksa,,
Bu sefer üzülmeye değmiyorsun, bu sefer akan her gözyaşım için kendime inanılmaz öfkeler duyuyorum.
bu kadar zor mu biri bana bunun cevabını versin bu kadar zor mu bu hayatta temiz kalmak?
Hiç yok mu dünyada, bence yok...
Sabaha kadar yazsam hiç içim soğumayacak sanki
Artık bu hayattaki hiçbir şeye inanmıyorum, hiçbir saflığa temizliğe, hiçbir sevgiye, sevgiliye..

Hep aynı eski senaryo, tanıdık sahneler, cevaplar, mazeretler,, Biri gelip anlatsa öyle açık olurki sonuçlarım,,
Lanet olsun.
Sen işte sen
yine yaptın yapacağını
sağol

 

3 yorum:

Fulya dedi ki...

birine neden demeye başladığınız an o ilişki bitmiştir çoktan, can çekişmiyordur, can çekişen (o ilişki bitmesin diye) aslında sizsinizdir.
fulya altan :)

burak. dedi ki...

sahip olmak, sahip olamamak kadar zor. Çabalar, hatalar, dışa dönük kapalı iç dünyalar hep o çukuru kazıyor. Martı kadar özgürken, fanus balığı kadar dar hislerde kalıyoruz. Umursamadan havada uçan sözlerin, davranışların altında kuyu kazmadan "o" nun ve kendi mutluluğunda çizgi romanı kurgulamak en güzeli. Sevgiler.

pamuk dedi ki...

Aslında öyle doğru ki sahip olmak çok daha zor, çünkü sahip olmadığında varsayımlar üzerine yaşayıp, kendi hayallerini yaşatıyorsun, ama sahip olduğunda tüm hislerin karşı tarafa bağlı ve bu hayattaki en kötü şey de mutluluğunu bir insana bağlamak.. Ama ne yazık ki aksi kimsenin elinde değil galiba.