2 Şubat 2010


bazen ne kadar uzaklaşıyor insan hayal ettiklerinden, oysa hayatımız boyunca hep onlara ulaşmak için değil midir çabamız?
belki de farklı heyecanlar, farklı deneyimler yaşamak istiyor.
Hayallerine farklı yollardan ulaşmak, keşfedilmemiş patikaları bulup çıkarmak (ki benim ilgi alanımdır), "alın işte bakın ben burdan da aynı sonucu elde ettim" demek istiyor, kimbilir.
Çok bilinen bir şarkıyı yeniden yorumlamak gibi bir şey.
Tek riski, acı verir çoğu zaman, hedefe ulaşanlar öyle azlardır ki,
değer mi onca yorgunluğa dersin.
İçin darlanır, sıkılır, tek kelime de edemezsin yalnızsındır çünkü ne etrafındakilere dertlenebilirsin ne de seçtiğin patikaya, çünkü sen seçmişsindir, etrafındakiler tarafından uyarıldığın halde ve istediğin o patikadır seçtiğine göre, dertlenirsen seçtiğinin ne anlamı kalır ki?
Savaşmak anlamsız geliyor çoğu zaman, ne için, kim için?
Ama içimde hiç el vermiyor koyup gitmeye...
İçimden cümleler akıyor, kelimeler köpük köpük, daha ağzımdan çıkmadan anlamlarını yitiriyorlar.
Oysa ben şimdi sadece tüm kalbimle sevmek istiyorum, bunca engele rağmen, ve bu kadar açık yüreklilikle ilk kez dile getiriyorum bunu, belki de getirmemem gerekirken.
Öyle uzak ki tüm olasılıklar bu isteğime...
Birine derdimi anlatmak hep dert olmuştur bana, ama hiç bu aralar olduğu kadar zorlanmamıştım heralde.
Ağzımı açamıorum ki, açmıyorum.
Neden mi?
Bilmiyorum
Gerginim sadece
Öyle uzaktan
sana,
bana,
bu anlamsız yaşanana
bakıyorum,,,
geniş ve aydınlık bir avluda sadece içimden geçen sözcüklerle, görüşürüz belki bir gün, bilmem ki..

foto: alan blunstein

Hiç yorum yok: