10 Şubat 2010

hakkın sende kalsın, sessizim bu ses senin.

belki de ilk defa açık açık her şeyi söylemem lazım. Başta kendime. Canım yanıyor sanki ucundan yanmaya tutuşmaya başladı. Hiç bu kadar yalnız kalmış mıydım diye düşünüyorum, bulamıyorum. Acaba yine kendimi ben mi bu çıkmaza sürüklüyorum diye düşünüyorum ama öyle değil. Olmayan şeyler üretmiyorum ki ya da olan şeylere ben sebep olmuyorum ki. Çok mutlu başladığım bu şey beni günden güne mutsuz ediyor, hatta dengesiz ediyor. Hiç gücüm yokken hayatımın en ilginç dönemine başlamışken, şu ana kadar yanımda olmayan insanlar bile benim yanımdayken senin olmaman enteresan değil mi, senin beni anlamaya çalışmaman. Hayattan kopup gidiyorum, her şey bir anda aynı anda anlamını yitiriyor sanki. Kasmadan, seçmeden, seçilmeden, göz korkutmadan, gardını almadan, zırhlarını takmadan, düşünmeden, planlamadan, sorgulamadan, yanlış anlamadan, manalandırmadan, öylece, içimizden geldiğince, koyverip, arkamızı yaslayıp, gözümüzü kapayıp, içimiz rahat yaşayamayacağız biz senle bunu. Anladım...

Hiç yorum yok: