20 Mart 2010



Çizer:Yiğit Özgür
Bazen isyanım geliyor, yıllar önce birgün biri bana "çok zengin olmak lazım çok ancak o zaman istediğin gibi bi hayat yaşayabilirsin burda, o zaman tüm kapılar açılır insana" demişti. Ne kadar kızmıştım, üzülmüştüm hatta böyle düşündüğü için. Çok zengin olmadandan da insanın istediklerine ulaşabileceğini ona anlatmaya çalışmıştım. Yine olsa yine aynı şeyi yaparım sanırım ama bu aralar bilmem belki çok gözüme gözüme girmeye başladı bu konu, belki çok yakından yaşadığımdan bir iki.
Nasıl yazsam yanlış anlaşılır belki ama hiç haketmeyen insanların ellerindeki haketmedikleri fırsatlar bu ara çok rahatsız ediyor beni.
Sonra hiçbir şey olmayan insanların hiçbir şey olmayan sadece parayla sahip oldukları özellikleriyle toplum tarafından kocaman kocaman kabul görmeleri.
Hı bir de bunun tam tersi durumlar var aslında tam tersi değil o kadar benziyorlar ki bu insanlar birbirlerine çok uzakmış gibi görünmelerine rağmen; bu çeşit de sosyal, entel, duyarlı, sanatsal bir takım vatandaşlar. Aslında kınadıkları insanlardan hiçbir farkları olmadıklarını göremeyecek kadar körler (bilmiyorum belki de farkındalardır). Ama iki sokak çocuğuyla fotoğraf çektirip, sonra bir sosyal sorumluluk projesine üye olup, 3-5 tane gişe yapmayan film izlemekle olmuyor bu işler üzgünüm. Bunlar İstiklal'deki komünist bir takım arkadaşlarımızın converse giymeleri kadar çelişik insanlardır aslında kendi içlerinde.
____________________________________________________
Sadece yazmak istedim içim rahatladı oh!=))

2 yorum:

Fulya dedi ki...

yaşa küçük kominik şirin :)
benim de senden böyle şeyler duymaya ihtiyacım vardı.
ne demiş şair; sen yanmasan ben yanmasam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa...

Emre dedi ki...

http://2.bp.blogspot.com/_gAWD9e4Dss0/R1PfP0zRMEI/AAAAAAAABSk/Ph_UdaMkQMU/s1600-R/Yigit%2BOzgur%2B10.jpg