Hayatı çok karıştırmamalı aslında öyle basit ki dengeler. Matematik biraz aklımı karıştırmış olabilir ama aslında dikkatlice baktığında yardım etmek asıl işi; evet aynı anda birçok değişkeni hesaba katarken net olmalısın bir yandan, sonuçlarında kesin, yaklaşık çözümleri tamlara yuvarlamalısın belki de.
Bu hayatta öğrendiğim şeylerden biri de şu; bakışlar asla yalan söylemez ve insanın içini okuyabilirsiniz onlardan...
Unuttuğum, kenara ittiğim, yok saydığım her şeyi bir bir çıkarıyorum masanın üstüne. Çünkü karşılaşınca bir yerlerde, öylece durduklarını görünce, şaşırmak istemiyorum artık.
Yaşanması gereken bir acı varsa yaşanmalı, ağlanacaksa ağlanmalı o an, gülünecekse gülünmeli, içte hiç söz bırakılmamalı bir bir dökülmeli. Neden bu saklama, içine atma, yok sayma,
yok artık!
Bir şey oldu evet.
İstediğim, içime dert olan, bana çok koyan, yediremediğim, ağzımı açmışım da dilimin ucunda kalmış sözcükler vardı.
Oldu.
"Seni karanlıklara bırakmak istemezdim
Anılarımı solmuş çicekle süslemezdim
Ardından acıtacak bir tek söz söylemezdim
Ben hiç hak etmedim ki böyle unutuluşu"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder