Ve şu an asıl şu an bambaşka bir şey çalıyor, biliyorum sen yine duyamıyorsun=))
Ve yine yazacağım şeyden vazgeçtim.=)
İyisi mi gel ben ilk başta ne amaçla oturduysam onu yazıyım...;
Evimizin her bir yerinde türlü türlü iklimler yaşanmakta bugünlerde, ben bugün kendi odamı seçtim, oturdum, sonbahardan kışa dönüş yapıyordu kendisi, kahvemi yapıp pofidik yastıklarıma yaslanıp, üşüyen ayaklarımla birlikte izlemeye başladım Mary&Max'i.
Ben genelde beğendiğim bir filmi bitirdiğimde, içimde bir güzellik kalır, filmden izler bir iki, çok sözüm olmaz genelde, gülümseyip "güzeldi ya" derim ve geçerim ama bu öyle değil!
Çünkü bir filmin nesini beğenirsiniz genelde; bir sahnesindeki bir duyguyu, konusunu, çekim açılarını ya da ya da ne biliyim size hatırlattığı herhangi bir şeyi...
Ama bu film öyle değil! İddia ediyorum!=)
Hani bir iş yaparsınız çok uğraşırsınız, her bir detayıyla ayrı ayrı ve bittiğinde "hıh şimdi oldu, çok içime sindi" dersiniz. Bence bu filmi yapanlar da bittiğinde tam olarak böyle olmasa da buna benzer şeyler söylemiş olmalılar=)
Bu filmin konusu, aktörün bakışı, çekimi değil sadece, filmdeki tüm detaylar (detaylara dikkat çekiyorum çünkü gerçekten tüm detaylar incelikle işlenmiş)ayrı ayrı ve de birlikte güzeller.
Ben her insanın aslında ruhsal sorunları olduğunu düşünürüm, çünkü zamanla bedenimiz nasıl aşınıyorsa, ruhumuzda yaşadıkları karşısında bir takım aşınmalara uğruyor, sadece bunun her insanda farklı seviyeleri var ve bugüne kadar izlediğim filmlerden, okuduğum kitaplardan çıkardığım sonuçsa ruh hastası diye tabir ettiğimiz birçok insan aslında bu yaşadıkları bozuklukları perdeleme ihtiyacı duymayanlar. İşte filmde de buna benzer iki karakter var; biri 44 yaşında bir new yorklu diğeriyse 8 yaşında ilgiye muhtaç bir avustralyalı...
Filmin çekimleri 13 ay sürmüş;stop motion. Toplam yapım aşamasıysa 5 yıl. Daha bir saygı duydum.
Şöyle söyliyim ilk kez bir film için ekşi sözlükteki tüm yazılanları okudum=)
Öyle ince öyle güzel espriler var ki filmde... yani kısacası izleyin, izletin diyorum, hiç sevmem böyle konuşup konuşup beklentileri yükseltmeyi ama bu film haketti sanırım=)
"The reason I forgive you is because you are not perfect. You are imperfect, and so am I."
___filmi izleyin buraları sonra okuyun sonra bana kızmayın=)___
beyniyle gülümsemek, daktilodan "M" harfini söküp göndermek, ve de "take a seat" ve "and if a taxi goes backwards, does the driver owe you money?" esprisi, son olarak çocukların nerden geldiğine dair Max'in annesinin cevapları (bu böyle gider) en en beğendiklerimden, söylemeden geçemedim...=)