10 Aralık 2010

23.

Hayatım bütünüyle bir "sıcak-soğuk oyun"u içinde geçiyor. Bu ara okuduğum kitaplardan, izlediğim filmlerden korkar oldum. Okudukça, izledikçe "sıcak"a yaklaşıyorum ve bu da gündelik hayatta biraz yalnızlık demek galiba. Hiç bitmesin insanoğlunun içine olan yolculuğu, hiç de bitmez zaten ama sadece birkaç insan farkındadır bunun. Aslında herkesin içinde bir parça da olsa vardır bu keşif çağrısı, bazılarında biraz, bazılarında biraz daha fazla... İşte ben bazen çok yaklaşıyorum bu çağrıya, çok yakından geliyor ses, işte o zamanlarda yüreğim "sıcak sıcak" diye çırpınmaya başlıyor. Doğru yolda olduğumu hissediyorum, sesin geldiği yöne doğru ilerlemek istiyorum. Tam o anda bir şey oluyor, biri kolumdan tutuyor, biri arkamdan sesleniyor, biri yapmam gereken şeyleri işaret ediyor, bunlardan hiçbiri olmazsa şöyle bir dönüp arkama bakıyorum. İşte o anda çok güçlü bir rüzgar yine beni hayatın ortasına öylece fırlatıveriyor, zamanın herkesçe algılanan boyutuna geri dönüyorum sanki. Gündelik hayatın gereklerine geri dönüyorum ve yüreğim hızla soğuyor. Uzaklaşıyorum özüme ya da dünyanın çekirdeğine olan yolculuğumdan, biletimi oracıkta bırakıp geri dönüyorum, yanıyor haliyle... Ve en kötüsü de ben hayatımdaki her şeye kendimi çok hızlı bağlıyorum, işte öylece devam ediyorum uzun süre yaşamaya. Başarılı oluyorum, mutlu oluyorum, paralı oluyorum ama içimdeki çağrıyı hiç susturamıyorum, her daim içimde tatmin olmayan bir köşe kalıyor ve yargılayarak bakıyor sanki bana, bir tarafım utanıyor sanki benden. Oysa ki yanlış hiçbir şey yapmıyorum birçok insana göre. Ama sanki içimde bir yere ihanet ediyorum.Ama böyle anlarda hayat çok kolay oluyor, herkesle iyi geçiniyorum, uysal ve uyumlu oluyorum. Ne zaman ki yine kulaklarımda o çağrı; asi, uzak, dili biraz sivri belki, hani herkesin çok da sevmediği... Öyle anlarda yanımda olmayanlar da yok değil. İşte ben çok uzun süredir bu arafta bir o tarafa bir bu tarafa gidip duruyorum. Hiçbir yere tam olarak ait olamadan ve hiçbir zaman etrafımdakileri ve de içimdekileri tam olarak tatmin edemeden geçiyor günler...
___________________________o____________________________________________
C.M.: You're just living, man. You're just there, in that moment, in that special place and time. Maybe when I get back, I can write a book about my travels. 
W.W.: Yeah. Why not? 
C.M.: You know, about getting out of this sick society. Society! 
W.W.: Society! Society! 
C.M.: Society, man! You know, society! Cause, you know what I don't understand? I don't understand why people, why every fucking person is so bad to each other so fucking often. It doesn't make sense to me. Judgment. Control. All that, the whole spectrum.
 

3 yorum:

çç dedi ki...

it's a mystery to me
We have a greed with which we have agreed
And you think you have to want more than you need
Until you have it all you won't be free

When you want more than you have
You think you need...
And when you think more than you want
Your thoughts begin to bleed
I think I need to find a bigger place
Because when you have more than you think
You need more space

There's those thinking, more-or-less, less is more
But if less is more, how you keeping score?
Means for every point you make, your level drops
Kinda like you're starting from the top
You can't do that...

Society, have mercy on me
Hope you're not angry if I disagree...
Society, crazy indeed
Hope you're not lonely without me...

daha dencek çok şey var biliyorum ama devam etcez bigün yüzyüze.

may the force be with you,
may the force be with us all:D

Fulya dedi ki...

oh yes!
burası new york amerika,
evler karıştı bulutlara...

Fulya dedi ki...

bu benim ikinci yorumum, daha önce bir yorum yapmıştım ama blog kaydetmedi, çok da uzun old. için bir daha yazamadım. özetle hayat seçimlerden ibaret, hatta hayatta olmamak bile. ne için ne feda ettiğine bağlı her şey, mutluluğun ve mutsuzluğundan hangisinin sana ne kadarını verdiğine bağlı. aslında bence sen çok daha iyisini yapabilirsin, filmi izledim, ama şahsen bana çok şey katmadı, belki benim eksikliğim, belki fazlalığım. ama senin gerek hayatında gerek yazılarında çok daha fazlası olduğunu, çok daha fazlasını başardığını-başaracağını biliyorum. belki bunun farkında değildin, film sana bunu kattıysa ne mutlu. ama bence ihtiyacın yoktu :)