gerçek mi bu halim merak ediyorum, yoksa yine elime yüzüme her yerime maskeler mi geçirdim belki bu sefer birşeyler gerçek ama sorun şu ki ben sanki yaklaşık bir buçuk yıldır, hani şey modu vardır ya son gücün kalmıştır geçicek biticek herşey düze çıkıcak diye kendini telkin edip yokuşu geçmeye çalışırsın hıh işte ben son bir buçuk yıldır hep o yokuştayım, sürekli kendimi telkin ediyorum, ne bitmek tükenmek bilmez bi son güçmüş ben bile şaşırıyorum
kısa süreli düzlükler bulmaya çalışıyorum kendime olmayacak şeylere sevinmeye çalışıyorum
abartıyor olabilir miyim -belki
bu zaman zarfında yaşadığım onca güsel şeyi gözardı edecek halim yok ama sürekli gözardı ettiğim başka şeyler var sanki, içimde birşeyler, bana dair.
sanki ne zaman içim bana bişiler sölicek olsa sus sus şimdi diil herşey düzelicek sonra bir bir tüm güçsüzlüklerini itiraf edersin kendine rahatlarsın diyor.
nereye gidiyorum böyle bilmiyorum, bu yolun sonu nereye çıkar.
ama ne demiş şairimiz "yol bir yere gitmez, o bir duruş biçimidir"
işte ben de böylece duruyorum uzun zamandır.
kimse korkmasın hiçbir yere gitmiyorum, gidemiyorum
oysa öyle isterdim ki
hayatımdaki herşeyi bir anda silmek tüm tanıdıklarıma merhaba ben aysun demek
1 yıl sonra herşey çok mu farklı olurdu zannetmiyorum...
ben ben olucaktım yine siz siz
ve hayat akıp geçicekti yine her birimizin üzerinden içinden dışından su gibi
ve bi noktada ben yine bunları yazıyor olacaktım
hayat sanki bi çemberde, bi kırılma noktasi var herkesin çemberin dışına çıkmak için bi şansı var
bir diil aslında çemberi oluşturan noktalar kadar sonsuz tane yani
zaman zaman çıktım sanıyorum, zaman zaman çıkıyorum, zaman zaman dönüp duruyorum başım dönüyor, midem bulanıyor
çözümün hep kendimde olduğu yalanına inandırmaya çalışyorum kendimi, aslında yalan diil biliyorum ama olmuyor işte bazen olmuyor
tık diyip duruyor
(bi de keşke daha çok yazı tipim olsaydı...)