31 Temmuz 2009

insanın en çok alışma kabiliyetine hayranım...
___

nasıl oldu bilmiyorum ama bugün garip bir şekilde zorlaştırdım hayatımı..
bazen durumların içinde öylesine sıkışıp kalıyorum ki olayları fazla büyütüyorum kafamda oysa bi durup baksam şöyle, biri stop tuşuma basmalı bazen düşünürken..
aslında isyanım şuna yanlış zamandaki yanlış insanım ben bunu bir kere daha farkettim bugün, öyle istedim ki bugün 30 sene önce yaşamış olmayı...
saygısızlığın, terbiyesizliğin özgüven sayıldığı, nezaketin eziklik cahillik algılandığı bu zamanda yaşamak istemiyorum ben.
Bunları böyle algılayan sığ insanlardan da nefret ediyorum o anda orda küfürü basıp al sana özgüven demek istiyorum.
ben eğer bir insanla konuşmuyorsam onu aptal bulduğum, konuşmaya değer bulmadığım içindir, başka bi sebep algılanmasın...

30 Temmuz 2009
























Bitanecik "tııçımm" , sırdaşım, canımın içi iyi ki doğdun, iyi ki..
Seni çok seven civcivin...

28 Temmuz 2009


Ruhumda siluetler birbirine giriyor.
Bir başkası sen oluyor, sen bir başkası oluyorsun,
bense bir başka sana doğru yola çıkıyorum ya da bir başkasına doğru...~

27 Temmuz 2009

AKRobAsi


incecik bir ipte yürüyoruz sanki senle ben karşılıklı,

bir laf etsek yuvarlanıvericez sanki boşluğa

ama ben bu denge oyununu seviyorum galiba..
bazen en yakınındaki bile senin canını acıtmak için birşey yapabiliyor, küçücük "anlık bozuk insan halleri" kaynaklı biliyorum, belki ben bile yapıyorumdur bazen ama acıtıyor amacına ulaşıyor, tebrikler...

23 Temmuz 2009


bu sen değilsin artık sevdiğim,
ben yüreği birşeylere delice bağlı, teni kavruk, gözleri bulutsuz gecelerde doğunun bir köyünde ışıl ışıl yanan yıldızlar gibi parlak, elleri işçi, göğsü uçsuz bucaksız kırlar gibi geniş, serin, güvenli adamı sevdim...
ne zaman yanık bir türkü duysam uzaklardan
ne zaman bir dağ köyünde bir genç vurulsa
belki ne zaman yalnız kalsam
içimde rüzgarın esecek...

Ama öyle eminim ki şimdi, yüksek sesle söylüyorum bunu kendime.

kimlere aşık oluyorum, nasıl oluyorum??

evet üşenmedim az önce internette rastladığım kimlere aşık olursunuz testini uyguladım, resmen uyuyor ya bir de sonra da şeyi düşündüm acaba herkese aynı sonuç mu çıkıyor=))Alın okuyun işte ben böyle aşık oluyorum=)))sanatçı ruhlu:

Sizin ruhunuzda sanatçılık var. Bir manzara seyretmektense bazen size gerçeküstü bir manzara resmine bakmak daha fazla keyif verir çünkü sanat çoğu zaman gerçekten daha kusursuzdur. Genellikle hayalinizde bir karakter yaratırsınız ve önce ona aşık olursunuz sonra da gerçek hayattan biriyle karşılaştığınızda hayalinizdekine ne kadar benzeyip benzemediğine bakarasınız. Bu yüzden çoğu kez olduğundan başka gözüken kişiler size çekici gelir çünkü bu türdeki kişiler sizin hayalinizdeki kişiyi azçok algılarlar ve kendilerini ona benzer bir karakter olarak gösterirler. "Tanıdığımı sanmıştım" lafı sizin genelde ilişkilerinizin bitiminde kullandığınız bir sözdür. Sizin gibi sanatçı ruhlu ve sevmeye açık birinin kalbini kazanmak her ne kadar kolay olsa da bunu sürekli kılabilecek kişi hayalinizdeki mükkemel sevgiliyi unutturup size gerçekliğin güzelliğini gösterebilecek kişidir. Bu kişiyi tanıdığınızda onu hatalarıyla sevmeyi öğreneceksiniz.
merak ediyorum nasıl yapmayı başarıyor insan bunu, sevdiğine bu kadar acı vermeyi
hayattaki bütün ilişkileri düşünüyorum, hiçbiri bu kadar ihtiraslı değil, bu kadar tutkulu bu kadar acı verici, bu kadar üstüne düşünülesi, neden neden bu hale geliyor bu ilişkiler bunu diğerlerinden farklı yapan ne
ne var aşkın kimyasında ne bozuyor bu ilişkinin metabolizmasını?

(not: ve şu anda dinle bence scorpions still loving you.. still loving you baby woohooo...)

hiçbir ilişki çeşidinde bir anda birşeyler ortaya çıkmıyor, kimse birbirine bu kadar yalan söylemiyor, kimse kimseyi böyle yerle bir edemiyor.
ben yine neden sorusunu çok sormaya başladım kendime...
hani bazen gitmek zorunda kalıyosun ya gitmek zorunda bırakılıyosun ya
neden söylediklerinle yaptıkların tutmuyor çok merak ediyorum, bu kadar mı zordu diyorum, bu kadar mı gerekliydi, bir yerden sonra ne desen boş işte birşeylere bile bile inanmak istiyorsun işte belki de inanmamak, ateşe yürümek gibi
zor zor

22 Temmuz 2009


bazen öyle bir şarkı fışkırıp geliyor ki içimden,

nerde olduğumu hiç umursamadan

avazım çıktığı kadar söylemek istiyorum...








günaydın=)

belki bembeyaz bir sayfa açamayız bugün önümüze ama gelin sayfanın altına bir çizgi çekip başlayalım bu sabah, belki herşeyi yepyeni yapamayız ama yaşanmamış koskoca birgün var önümüzde, daha yeni başlamış bir ömür hatta,
bugün güzel olsun..
çok istersen olur bence;)

20 Temmuz 2009

~iyi geceler


tüm sevdiklerim burdan çok ama çok uzaktalar şu anda, şu an çok daha fazla seviyorum hepsini ayrı ayrı...
Bugün niyeyse böyle bişi var benim üstümde, bir özlem, bişi işte bilmiorum.
ama sebepsiz akıp duruo yaşlar kaç gündür,,
benim bütün kuzularım şimdi benim yanımdan çok ama çok uzaktalar
oysa o kadar ihtiyacım var ki hepsine, ayrı ayrı...
hiç tanımadığım insanlarla günlerimi geçiriyorum, hayat hergün daha da korkutmaya başladı beni.
sanki çok ortada kaldım böyle, elimi uzatsam kimse yok sanki, tonlarca şey geçiyor aklımdan hergün bir sürü cümle, hepsi içime akıp duruyorlar, tek birini hiç kimseye söyleyemiyorum.
güvende hissetmeyi özledim galiba. aklımdan bişi geçtiğinde hemen gidip birine söylemeyi, aklımdan geçenin upuzun muhabbetlere dönüşmesini, aklımdan geçenlerin deniz olup akmasını özledim oysa şimdi asılı kalmış, nereye gideceklerini bilmeyen, yalnız cümlecikler şeklinde içimdeki boşlukta süzülüyorlar..

____

hergün bir kıtadan diğerine geçerken içimdeki onca anı, onca acı da benle birlikte mekik dokuyor sanki, ince ince işleniyorlar yollarıma...


İnsanlar dikiş dikerken, resim çizerken, heykel yaparken, şarkı söylerken, şiir yazarken, film çekerken, biz hergün bilgisayara bakıp gözleri bi numara daha büyüyen, omurgaları yamulmuş, mutsuz insanlar mı olucaz?

17 Temmuz 2009

Birşey farkettim;
bir insan biriyle uzun süre çıktıktan sonra, aslında süresi çok da önemli değil sanırım eğer önem vererek çıktıysa, hayata hatta karşı cinse karşı önyargılar kazanıyor farkında olmadan.
Birtakım fikirlere takılıp kalıyor, o insandan sonraki ilişkilerini bir şekilde diğerinden öğrendiklerine göre yaşıyor, karşısındakini ona göre değerlendiriyor.
tabi ki yaşadıklarından ders almak, ne istemediğini bilmek önemli ama ondan bahsetmiyorum.
Belki ondan sonraki ilişkisini olmasa bile öylesine bir kız ya da bir erkek beğenecek olsa bile önceden çektiği, çekindiği şeylere göre yaklaşıyor artık herkese..
Ne kötü değil mi?
Kimse böyle birşey anlatmadı bana, sadece izledim etrafıma baktım, sonra acıdım topluca kendimize..
gelin etmeyelim, eylemiyelim, bu kadar çizgi, sınır olmayalım birbirimizin hayatına...
sonra sen bir yalan söyledin...

16 Temmuz 2009

gerçek mi bu halim merak ediyorum, yoksa yine elime yüzüme her yerime maskeler mi geçirdim
belki bu sefer birşeyler gerçek ama sorun şu ki ben sanki yaklaşık bir buçuk yıldır, hani şey modu vardır ya son gücün kalmıştır geçicek biticek herşey düze çıkıcak diye kendini telkin edip yokuşu geçmeye çalışırsın hıh işte ben son bir buçuk yıldır hep o yokuştayım, sürekli kendimi telkin ediyorum, ne bitmek tükenmek bilmez bi son güçmüş ben bile şaşırıyorum
kısa süreli düzlükler bulmaya çalışıyorum kendime olmayacak şeylere sevinmeye çalışıyorum
abartıyor olabilir miyim -belki
bu zaman zarfında yaşadığım onca güsel şeyi gözardı edecek halim yok ama sürekli gözardı ettiğim başka şeyler var sanki, içimde birşeyler, bana dair.
sanki ne zaman içim bana bişiler sölicek olsa sus sus şimdi diil herşey düzelicek sonra bir bir tüm güçsüzlüklerini itiraf edersin kendine rahatlarsın diyor.
nereye gidiyorum böyle bilmiyorum, bu yolun sonu nereye çıkar.
ama ne demiş şairimiz "yol bir yere gitmez, o bir duruş biçimidir"
işte ben de böylece duruyorum uzun zamandır.
kimse korkmasın hiçbir yere gitmiyorum, gidemiyorum
oysa öyle isterdim ki
hayatımdaki herşeyi bir anda silmek tüm tanıdıklarıma merhaba ben aysun demek
1 yıl sonra herşey çok mu farklı olurdu zannetmiyorum...
ben ben olucaktım yine siz siz
ve hayat akıp geçicekti yine her birimizin üzerinden içinden dışından su gibi
ve bi noktada ben yine bunları yazıyor olacaktım
hayat sanki bi çemberde, bi kırılma noktasi var herkesin çemberin dışına çıkmak için bi şansı var
bir diil aslında çemberi oluşturan noktalar kadar sonsuz tane yani
zaman zaman çıktım sanıyorum, zaman zaman çıkıyorum, zaman zaman dönüp duruyorum başım dönüyor, midem bulanıyor
çözümün hep kendimde olduğu yalanına inandırmaya çalışyorum kendimi, aslında yalan diil biliyorum ama olmuyor işte bazen olmuyor
tık diyip duruyor
(bi de keşke daha çok yazı tipim olsaydı...)


hep şey diyorum bişilerin üstüne,
işte kendimi bir rahat bırakabilsem süper poz veririm, harika şarkı söylerim
belki de herkesin içinde bu yetenekler var doğuştan, zaten mesele kendini rahat bırakmakta mı acaba
yok yok saçmaladım
hı?
bilemedim ben onu=)

15 Temmuz 2009







"eğer bunu sana sormasaydım hayatım boyunca içimde kalacaktı,

şimdi bu trenden inip benle şehri dolaşmak ister misin?"


....

Bir tek geceniz olsa bir yabancıyla geçirilecek..

Hayatınızın en macera dolu, belki en gerçek, belki en rüya ama kesin en heyecanlı gecesi...
Bir karar vermeniz gerekse o an orda, ne olurdu cevabınız?..




Bugün ilk kez işte biraz,,,,

"En temiz duygularımla sevdim ben seni
Ama şartlar denen o vahim şey
Caydırmış olabilir bunca mahur aşkzedeyi
Geç beni biz diye bir film olsun vizyonda

....

melek yüzlüm şeytana uymuş olabilir mi
gerekli dersi almışmıdır ki
daha fazla yüklenmeye
bence hiç gerek yok"

13 Temmuz 2009

Yazdığınız bir yazıyı sonra oturup bir de sondan başlayarak okuyun.
Çok değişik oluyor, yeni anlamlar çıkıyor.
İşte boş mu kaldım diyim, ne diyim bilmiyorum=)

10 Temmuz 2009

Böyle bir yerde sesini duymak öyle garip ki...
Koşarak uzaklaşmak istiyorum sana yaklaşarak...
Öyle imkansız birşey istiyorum, biliyorum.
Tüm inancımı kaybettim zaten, çoktan kaybetmişim yeni anlıyorum...
Ama varsın ve gerçeksin.
Bunu bilmek bile içimi rahatlatıyor bazen...
Dünya üzerinde iki insan var bu büyük alanda birbirini hiç görmemiş, hiç tanımıyorlar.
şu anda en fazla hesaplamak istediğim şey onların birbirlerine hangi sonsuz uzayda, kaç zaman sonra yakınsayacakları...

9 Temmuz 2009

Bir adet seat leonum olsaydı keşke...
Gerçekten hayatım daha heyecanlı olurdu çok daha eğlenceli olurdu.
garanti veriyorum ki çok daha fazla şey yaşardım.
Ah ah çok istedim ya ne var yani olsa
Hadi bu yazıyı okuyanlar toplanıp bana alsınlar, size söz değicek bu yaptığınıza hergün gezdiricem valla ya=)

7 Temmuz 2009

Ya mutluyum şu anda cidden!
Bu kadar küçük ve aptal bişi bile beni şu kadar mutlu edebiliyor ya=)
İnternetim oldu sonunda telefonun diğer ucunda bana yardım eden ses sana sesleniyorum, sana yeterince teşekkür ettim telefonda hatta sen bile şaşırdın=) ama bir de burdan diyim dedim sağol, sağol,sağollllllll sen olmasan asla yapamazdım=))