Evet şu anda 3. statement of purpose'umu yazmam gerekirken neden bu yazıyı yazıyorum bilmiyorum sanırım biraz daha rahatlamak için ya da ertelemek için de olabilir..=)Öyle sıkıldım ki zaten eğer ben bu ünilerden birine giremezsem hep bu niyet mektupları yüzünden olacak çünkü o kadar sıkılarak yazdım ki...
3 tane yazmam gerek ikisini yazdım birer sayfa ne anlattım yeterli mi değil mi bilmiyorum, artık olduğu kadar diyorum.
Hala OH çekemedim anlayacağınız, uğraşıp duruyorum...
Ama sanırım "OH" günü yarın, göreceğiz.
Aslında yarın da başka bir stres var ama allahtan o derslerle başvurularla filan alakalı değil bambaşka, belki geçtikten sonra onu da anlatırım...=)
Ama düne geri dönecek olursak eğer, çok ilginç upuzun bir gün yaşadım.
Sabah temizlikçi teyzenin odama teşrifleriyle uyandım, Ayça çoktaan tez sunumuna gitmişti, kalktım onun için dua ede ede yüzümü yıkadım ve statement of purpose yazmaya başladım=)
Sonra geldi kızımız bitmiş sunumu, pek rahatlayamamış bir şekilde=)
Neyse sonra dedik gün senin günün mezunsun bir de burdan ilan edelimm hemencecikk;
Ayça artık mezunn Holleyyy!!!
Biz de 4 servisiyle istanbullara gidelim dedik, servisi beklemeye gittiğimizde bir de ne görelim servisin yerinde yeller esiyor meğer 4teki servisi kaldırmışlar, tabi okulda in cin top oynuo bi bizim gibi aklında zoru olanlar var okulda ama yılmadık çünkü yetişicez diye çok kasmıştık. Dedik ki otostop çeker miyiz çekeriz=)
Ceylan da bizleydi o da 4te servis var zannedenlerden ve aklından zoru olanlardan, onun da kaplumbağası öldü her ne kadar inanmasa da allahtan rahmet diliyorum ona da burdan hoşçakal stephan...
Neyse biz başladık gelen geçen arabaların içine içine bakmaya ama kimse durmuyor biz de cesaret edip el edemiyoruz. Böyle böyle saat 4buçuk oldu tam umudumuzu kestik 5i bekliycez artık bi araba geliyordu artık yolun ortasından yürümeye başladık melül melül bakıyorz arabanın içine=))
yine geçip gittiler=(
ama birşey oldu ve yavaşladılar güvenliğin ordan geri döndüler, camı açıp "siz ne tarafa gidiyorsunuz?" cümlesini duymamızla tüm dünyanın bizim olması bir oldu=))
Sıcak arabımıza binip yolumuza koyulduk çok keyifliydi, Ceylan'la rockçı kişiliğimizin arkasındaki Yalın ve Sıla sevgimiz radyoda çalan şarkılarla dışa vurulduysa da biz çok eğlendik, oh hep eşlik ettik=))
Ve sonra yine Taksim azizim, deli gibi yenen yemekler, kafe kafka ilk kez gittim çok beğendim, ve de soul kitchen Fatih Akın'ın son filmi ben Fatih Akın'ın bütün filmlerini beğenmem aslında mesela Temmuzda baya anlamsız gelmişti bana ama bunu sevdim hatta baya sevdim=)
Sonra da servis ve yine radyodaki şarkılara yol boyunca eşlik etmece=)) neden bilmiyorum bu ara yeni favorim bu=))
Neyse işte böyle Cumartesi günü evime barkıma yollanıcam inşş, artık ordan yazarım sanırım bir sonraki yazımı görüşmek üzere...