17 Şubat 2011

Evet uyuyamadım ve evet bunda senin payın büyük.
Şu prosedürler, protokoller, her şeyi usulüne göre yapmacalar beni öyle sıkmış, germiş ve yormuş ki, ya da artık yaşlandım tahammülüm yok, nasıl koyveresim var ama yok olmuyor. Tutucaz ya kendimizi herkes sıkı sıkı tutsun kendini aman bırakmasın. Halbuki nasıl güzeldi sabahın ilk ışıkları, nereye gitti onlar?
Biliyorum bir şeyin ne kadar en ince ayrıntısını düşünsek de yani şu şekilde olur herhalde bunun başka alternatifi yok desek de hayat nasıl saçmasapan bir olasılık çıkarıyor karşımıza yok artık diyorum ya yok artık!
Ben ki hayalgücüme güvenirim kurmaya kurmaya biraz körelmiş de olsa artık bu beni bile aştı!
Kalakalmak bu olsa gerek.
Ama benim hiç sabrım yok ki beklemeye, günleri saymaya, gerildim lastik gibi kopup kendimi duvardan duvara vurasım var.
Ben bugün bunları yazmıcaktım ki, bambaşkaydı kafamdakiler. 
Aradığım yepyeni bir hevesti de ben galiba yine yanlış kutuyu açtım.

Hiç yorum yok: