hani en umutsuz anda,
en yorulduğunda,
hiç içinden çıkamayacağım dediğinde,
kaçıp gitmek istediğinde,
yok ben artık yapamayacağım dediğinde,
hiç bir çözümün seni tatmin etmediği anlarda,
kimsenin tesellisinin geçmediği zamanlarda,
"O"na gidersin ve sadece kendini kollarına bırakırsın, sonra ağlarsın saatlerce,,, o saçlarını okşar, hiçbir şey söylemez, sihir vardır ellerinde, uzaklara götürmez acılarını iyileştirir yavaşça, sessizliğinde ilaç vardır, ruhunu onarır, kokusu seni dünyanın en güvenli yerinde hissettirir. İçin boşalır yavaşça, sanki tüm acını, derdini, kederini, korkunu onun kucağına bırakmışsındır. O kendininkilere katar, yoğurur, harmanlanır.
"O" gelir senin elini tutar ve sen güçlenirsin.
________________
Ben bu haftasonu eve gittim.
Anneme sarılıp ağladım, saatlerce, hiçbir şey anlatmadım,,,
Göğsüne yattım kokusunu içime çektim.
Hiçbir şey söylemedi, sadece saçlarımı okşadı.
Ellerimden tuttu..
Bırakmasaydı keşke hiç,
dönmeseydim buraya,
görmeseydim seni.